Uyanış

Daldaki kuşun sesi miydi bizi uyandıran?
Çiçeklerden yayılan kokular mıydı?
Sahi kimlerdi bizden önce uyanan, elbiselerini kuşanan ve çalışmaya başlayan?
Uçuşan kelebekler, arılar, böcekler, kuşlar…
Karıncalar, sincaplar, çiçekler, tohumlar.
Kimsede dünün yorgunluğu kalmamış,
Kim bunlar bir önceki günden daha diri?
Bizden daha canlı, daha hevesli olan?
Kim bu hareketi ilk başlatan?


 Bu tohum, çatlayan.
Bir sonraki evresine doğru canlı adımlarla, bitki olma yolunda,
Ortasından çatlamış zorlanmaktan... 
Ve kuvveti tam da bundan,
 Zorlanmasına rağmen bırakmadan,
İki gram filizken toprağı delen, kayayı yaran...


Bu tırtıl, pes etmedi.
Ne kozasını örerken ne de kozasından çıkarken,
Hep canı burnundaydı oysa,
Bir daha, bir daha şimdi bir daha…
Ve uçarken neşesi tam da bundan,
Zorlanmasına rağmen bırakmamaktan.


Bir arı kolonisi, kovan inşa ederken
Yorulmaz mı günde 2 bin çiçek gezerken
Buna rağmen pes etmez
Ve bereketi tamda bundan
Tüm hayatı boyunca üretebildiği bal bir çay kaşığının yarısı kadarken,
Balın miktarı değil, alın teriydi hürmet edilen, 
Bir birim bala yüz birim şifayı veren

Kimdi bunlar?
Hep bir önceki günden daha diri?
Bizden daha canlı, daha hevesli, daha kuvvetli?
Kimdi bu hareketi ilk başlatan?
Merak ediyorsan, nasıl bu kadar canlılar?
Cevap bir önceki sahnede,
Canlı olan her can yorularak canlanır… 
Merak ediyorsan nasıl bu kadar bereketliler?
Cevap bir önceki sahnede,
Onlar, zora kadar değil 
Zora rağmen hız kesmeyenler…
Merak ediyorsan, nasıl bu kadar neşeliler?
Cevap bir önceki sahnede,
Fayda için rahatını kaçıranın hak edişidir o neşe.
Yeryüzünde 
Her uyanışın bir kalitesi,
O kalitenin değişmeyen bir de sebebi var...

Yorum Gönder

1 Yorumlar

  1. M.A. Çakir
    bir bitki kadar bedel odemeyi hiç düşünmedik çünkü mevduat yetmiyor ah insan.
    elinize sağlik cok güzel bir yazı..

    YanıtlaSil