SOYUT YASALAR
Hayatın içinde somut yasalar olduğu gibi soyut yasalarda vardır ve her zaman her yerde herkes için geçerlidir. İnsanlar kurallar koyarlar ama zaman zaman o kuralları değiştirebilirler. Anne çocuğunun şeker yemesini istemediği için eve şekerli bir şey alınmaması kuralını koyar ama eve gelen misafir şekerli bir pasta getirdiğinde çocuklarının yemesine izin verir. Baba akşam sekizden önce televizyonun açılmama kuralını koyar ama eğer sevdiği takımın maçı akşam sekizden önceyse, televizyonu ilk açan o olur. Patron işe alım kuralları koyar, herkesin uymasını ister ama kendi oğlunu işe alırken o kurallara uymaz. Hayatın kuralları, soyut yasalar ise kişiye, zamana ve duruma göre değişmez. Her zaman geçerlidir ve tutarlıdır. Bu yasaları bilenler ise hayatın içindeki sebep sonuç ilişkisini kurabilirler.
Hayat sebep-sonuç ilişkisine dayalıdır. Sebep-sonuç ilişkisini anlayabilmek için de soyut yasaları bilmek gerekir. İnsanlar başlarına gelen şeyleri şans ve tesadüf olarak düşünürler. İnsan sebeplerini değiştiremediği sürece sonuçlarını değiştiremez. Hep aynı hatayı yapıp aynı yoldan gidip farklı bir yere çıkmayı beklemek gibi… ‘Hayatta şans ve tesadüf yoktur’ der Deneyimsel Tasarım Öğretisi.
İnsanlar sebep sonuç ilişkilerini bilmediklerinde sonuçlarla ilgilenmeye meyilli olabilirler. Para kazanmak, terfi etmek, mutlu bir evlilik yapmak, çocuk sahibi olmak gibi istekleri olur. Oysaki bunlar sonuçtur, o sonuçlara ulaşabilmek için gerekli olan sebeplerle ilgilenmek gerekir. Doğru sebepler oluşturabildiğimizde hayat bize istediğimiz sonuçlara yaklaştırır.
Deneyimsel Öğreti sayesinde doğru sebepleri oluşturmayı öğreniriz. Evli bir çift mutsuz olduğundan şikayet ediyor. Birbirlerinin beklentisini karşılamadığı için mutsuzlar. Çünkü eşinden beklediği sonuçlara bakıyor. “Neden beni aramıyor?” “Neden bana ilgi göstermiyor?” “Neden beni tatile götürmüyor?” “Neden eve ve çocuklara vakit ayırmıyor?” diye yakınıyor. Bu şekilde şikayet ettikçe problemleri gitgide büyüyor. Sonuca odaklandığı için yanlış sebepler oluşturduğunu fark edemiyor. İstediği sonuçla uyumsuz sebepler oluşturduğu için bir türlü nihayete eremiyor. Oysaki sebep sonuç ilişkisini ve yasaları bilmiş olsaydı tepkileri daha farklı olurdu. Eşinin ilgisini çekmek için oluşturması gereken sebeplerle ilgilenirdi. Sebep sonuç ilişkilerini bilen ve ona göre hareket eden insan hayatının kontrolünü eline almaya başlar. Edilgen olmaktan çıkıp etken insan haline gelir. Hem kendi hayatına, hem de çevresindeki insanların hayatına yön vermeye başlar.
İş hayatında sürekli problem yaşayan biri sonuçlarla ilgileniyorsa problem çözemez hale gelir. Defalarca iş kurmuş ve iflas etmiştir. Her seferinde piyasa koşullarından, ortak olduğu kişilerden ve çevresindeki kişilerin ona destek olmamasından dolayı sorun yaşadığını düşünür. Aslında tüm bunlar sahte problemdir ve dış dünyadadır. Gerçek sebep ise aşırı hırslı olduğu için hemen sonuca ulaşmak istemesinden kaynaklanır. Sonuçla ilgilendikçe gerçek sebebi göremez. Hamleleri yanlış olur ve istemediği sonuçlarla karşılaşır.
Başarılı olmak için başarılı insanların oluşturduğu sebepleri oluşturması gerekir. Eğer doğru sebepleri oluşturursa başarıya ulaşabilir. Ama insan genelde başarılı insanların oluşturduğu sebeplere değil de elde ettiği sonuçlara bakar. Bu da insanı yanıltır. O insanın sonucuna bakmak bizim kıyas yapmamıza sebep olur. Kıyas yaptıkça da o anki koşullara göre üzülebilir, sıkılabilir. Sınıf arkadaşım sınavda en yüksek not almış, ben ise en düşük notu almışım. Kendimi onun sonucuyla kıyaslandığımda yetersiz hissetmeye ve onun başarısını kıskanmaya başlayabilirim. Oysaki onun sebeplerine baktığımda kıskançlık değil imrenme olur ve daha iyi sonuçlar için gerekli motivasyonu kendimde bulabilirim.
Sebep sonuç ilişkilerini ve yasaları öğrenmek yanlış bedeller ödeyerek zaman kaybı yaşamaktan bizi korur. Zaman çok kıymetli ve zamanı verimli kullanmak için doğru stratejilere ihtiyacımız var. Stratejileri doğru kurabilmek için de sebep sonuç ilişkilerini ve yasaları bilmemiz gerekiyor.
Her insanın birşey yaparken stratejisi vardır ama bu stratejilerin yasalara uyumlu olması gerekir doğru sonuçları alabilmek için. Bir kadının yemek yaparken kullandığı bir strateji vardır ama kullandığı bu strateji ne kadar doğru? Kuru fasulye yaparken önceden ıslatmıyorsa çok pişirmesi gerekebilir. Yani yanlış sebeplerle istediği gibi bir yemek bile yapamaz insan. En lezzetli yemek yapan insanlar yemek yapmanın yasalarını en iyi bilen kişilerdir. İnsan ilişkilerinde en başarılı olan insanlar ilişkilerin yasalarını ve sebep sonuç ilişkilerini en iyi bilen insanlardır. Ticarette başarılı olanlar ticaretteki sebep sonuç ilişkilerini ve yasaları en iyi bilenlerdir.
Soyut yasaları hayatına geçirebilen insan, sebep sonuç ilişkisini kurmaya başlar ve hayatın içindeki iz ve işaretleri görmeye başlar.
1 Yorumlar
Çok güzel örneklerle anlatılmış kaleminize sağlık. Her şey sebep-sonuç ilişkisine bağlı 👏🏼👏🏼
YanıtlaSil