İZLER & İŞARETLER




 İZ - İŞARET

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, hayattaki iz ve işaretleri farketmemizi sağlar. Aslında yaşanan her an hayatın içinde insana sunulan iz ve işaretlerdir. Karşılaşılan hiçbir olay ya da problem yoktur ki olmadan önce bir işareti, olduktan sonra da bir izi bulunmasın.



 

Günlük hayatımızın içinde birçok şeyler olur ama neyin ne demek olduğunu bilmediğimiz için o yaşadıklarımızın ne demek olduğunu sonradan anlarız. Ve o anları anı olarak anlatırız. Oysa, onlar anı olarak anlatmamız için değil iz ve işaret olarak verilmişti bizlere ve biz onları okuyabilmiş olsaydık, doğru seçimlerde bulunabilirdik. Gökyüzündeki değişimlerin ne anlama geldiğini bilmeyen kişi yağmurun yağacağını bilemeyeceğinden şemsiye almadan dışarı çıkar.  Bütün gün de dışarıda olduğundan ıslanır ve geriye dönüp baktığında yağmurda çok ıslandığını hatırlar sadece. Oysa gökyüzündeki işaretleri okuyabilseydi yağmurun yağacağını da bilebilecekti.

 

Bu hayatta hiçbir şey bir anda olmaz. Olmadan önce işaret verir, olduktan sonra da iz bırakır. Bir anda yağmur yağmaz, hava kararır bulutlar toplanır. Hiçbir evlilik bir günde bitmez, hiçbir çocuk bir günde sigaraya başlamaz. Hasta olmadan önce ağrılarımız başlar, önce belirtileri gelir. Belirtileri önemsemediğimizde bazen geri alabileceğim gibi bazen de geriye dönemeyecek zararlar olabilir.

 

Deprem öncesinin, fırtına öncesinin, tsunami öncesinin hep bir işareti vardır. Bu işaretleri okuyabilenler depremden, fırtınadan, tsunamiden kendini koruyabilir. Kronik hastalıklar bir günde oluşmaz, öncesinde hep bir işareti vardır. Şirketler bir günde iflas etmez. İflas öncesi işaretini vermiştir. Sabahtan akşama bir çocuk evi terketmez, öncesinde mutlaka işareti vardır. Bir günde uyuşturucu bağımlısı olmaz insan, öncesinde isareti vardır. İşaretleri okuyabilen insan oluşacak olaylara, vakalara karşı da nasıl tepkiler vereceğini bilebilen insandır. Gökkuşağının çıkması nasıl yağmur yağdığının izini taşıyorsa, her olay sonrasında da bir iz bırakır.

 

Deneyimsel Öğreti bize iz ve işaretleri okuyabilme marifeti kazandırır. Bu marifete sahip olan insan, aynı zamanda tedbirli olan, tepkilerini kontrol edebilen, strateji üretebilen insan olur.  

 

Hayatın her alanında bize verilen iz ve işaretler vardır. Bunları ne kadar çok algılayabilirsek o kadar verdiğimiz tepkiler doğru olur. Bir doktor hastasını muayene ederken iz ve işaretleri ne kadar iyi okuyabiliyorsa tedavisi o kadar doğru ve etkili olur. Ne kadar küçük işaretleri anlayabiliyorsa teşhis koyarken ve tedavi düzenlerken o kadar detay çözümler üretebilir. Eğer iz ve işaretleri okuyamıyorsa el yordamıyla çözüm bulmaya çalışır. Ağrısı olan herkese ağrı kesici verip geçebilir. Oysaki her ağrının sebebi birbirinden farklıdır. Detaydaki işaretleri okuyabildikçe insan bu ayrımı yapabilir. Kişiye özel çözümler üretebilir hale gelir.

 

İnsanın iz ve işaretleri okumaya dair bir ilmi yoksa, deneyimselleştirilmiş bir öngörü yapamıyorsa bir bilinmezin içinde doğaçlama yaparak hayatına yön verir. Oysaki en kötü yaşam şekli doğaçlama olandır. Bu sebepten insanın amacına ulaşmaya çalışırken iz ve işaretleri anlamaya ihtiyacı vardır. Deneyimsel Tasarım Öğretisi’ndeki soyut yasaları da hayata geçirebilenler iz ve işatetleri de okumaya başlarlar. İz ve işaretleri okudukça nerede, nasıl davranması gerektiğini bilmeye başlar. Bu da insan hayatı için çok büyük bir konfordur.

 

Deneyimsel Öğreti’deki bilgileri uygulayabilenlerin bilinçleri açılır, egolarının isteklerini yönetebilen olur. Tepkisel olmaz, yaşadıklarına tarafsız gözle bakıp adaletli olmaya başlar. Çözüm üretebilen, imkanları artsa da her geçen gün daha az şeye ihtiyaç duyan, dününe göre daha iyi olan insan olur.

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.

Yorum Gönder

1 Yorumlar

  1. İz ve işareti öğrenince insan bir dedektif gibi oluyor. Baktığından, gördüğünden daha çok anlam çıkarmaya başlıyor. Teşekkürler deneyimsel tasarım öğretisi :)

    YanıtlaSil